Resmi rakamlar, geçtiğimiz Mayıs ayında Türkiye’nin bütçesinde 13,4 milyar lira (yaklaşık 1,6 milyar dolar) ile rekor bir açık ortaya koydu. Öte yandan, ABD’li Goldman Sachs Bank, geçtiğimiz Haziran ayında enflasyon rakamları ışığında Türkiye’ye ilişkin enflasyon tahminini mevcut ve önümüzdeki iki yıl sonu itibarıyla revize etmiş, para politikasında gevşeme ve faiz indirimlerine ilişkin önceki beklentilerini düşürmüştür.Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın dün (Salı) açıkladığı veriler, Mayıs ayında devlet bütçesindeki nakit gelirlerinin geçen yılın aynı dönemine göre %53,5 artarak 104 milyar 569 milyon lira olduğunu gösterdi. Giderler 117 milyar 940 milyon lira olurken, yüzde 38 artış kaydetti.
Ocak ayından geçen Mayıs ayına kadar olan dönemde bütçe giderleri 7,5 milyar lira açıkla 542,5 milyar lira gelire karşılık 550 milyar lira olurken, aynı dönemde giderler geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14,8 arttı . Verilere göre vergi gelirleri geçen yılın aynı ayına göre %66,9 artarak 92 milyar 283 milyon liraya yükseldi. Öte yandan ABD’li banka “Goldman Sachs”, Türkiye Merkez Bankası’nın bu yıl sonuna kadar faiz indirimine gideceğine ilişkin beklentilerini düşürdü ve Haziran ayı için beklentilerin üzerinde gelen enflasyon tahminlerini yükseltti.Şu anda ABD yatırım bankası, enflasyonist baskıların Türkiye’deki para politikası yapıcılarının faiz indirimleri yapma hareketini kısıtlamasını bekliyor. Türkiye Merkez Bankası’nın daha önceki 100 baz puanlık üç faiz indirimi beklentisi yerine 2021’de her biri 50 baz puanlık 3 faiz indirimi yapması bekleniyor.
ABD Bankası’ndaki ekonomistler, 50 baz puanlık ilk faiz indiriminin Ekim ayında olmasını bekliyorlardı. Türkiye’de enflasyon oranı tırmanmaya devam etti ve Haziran’da %17’lik beklentileri aşarak iki yılın en yüksek seviyesi olan %17,53’e ulaştı. Bu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mevcut Temmuz ve Ağustos aylarında faiz oranlarını düşürme çabalarının boşa çıktığının bir göstergesiydi. Yüksek enflasyon, Merkez Bankası’nın sıkı para politikasını geri alması ve bankalardaki %19’luk kilit faiz oranını düşürmesi için bir baskı unsuru olduğundan, enflasyon oranındaki artış, yatırımcıların yakın vadede bir faiz indirimi konusunda endişelerini azaltıyor. Uzmanlar, fiyat istikrarına öncelik vermenin hükümetin üreticilere ve daha geniş ekonomiye mali destek sağlama çabalarını baltalamaması gerektiği konusunda uyardı ve Uluslararası Para Fonu tarafından desteklenen sıkı para ve maliye politikasının Erdoğan’ın ekonomik çabalarına ve planlarına doğrudan bir tehdit oluşturabileceğini vurguladı.
