Çarşamba, Ağustos 13, 2025

Büyük paralar… Türkiye futbol dünyasında Suudi Arabistan gibi olabilecek mi?

Paylaşmak

Türkiye futbol dünyasında Suudi Arabistan gibi olabilecek: Kariyerlerinin son dönemlerindeki yaşlanan yıldızlar için ideal bir adres olarak görülen Türkiye Süper Ligi, transfer piyasasında ciddi bir oyuncu olarak ortaya çıkıyor ve son yıllarda futbolun finansal devi Suudi Arabistan ile bile rekabet ediyor.

Galatasaray’dan 75 milyon avroluk rekor Osimhen transferi

İstanbul’un üç büyük kulübü -Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş- Victor Osimhen, Leroy Sané ve John Duran gibi dünya yıldızlarını transfer etmelerini sağlayacak teklifler sunuyor.

Geçen sezon Napoli’de kiralık olarak forma giyen Türkiye şampiyonu Galatasaray, Nijeryalı forvet oyuncusunu kalıcı olarak kadrosuna katmak için 75 milyon avro (87 milyon dolar) ödemeyi kabul etti.

Türkiye futbol dünyasında Suudi Arabistan gibi olabilecek mi?

Türkiye futbol dünyasında Suudi Arabistan gibi olabilecek: Bu, yalnızca Türk futbol tarihinin en pahalı transferi değil, aynı zamanda mevcut transfer dönemindeki en pahalı üçüncü transfer. Galatasaray, Osimhen’e yıllık net 21 milyon avro maaş ödeyecek. Bayern Münih’ten yeni transfer olan Alman milli oyuncu Leroy Sané ise yıllık 12 milyon avro kazanacak.

Fenerbahçe’nin Suudi kulübü Al-Nassr’dan kiralık olarak transfer ettiği yeni forveti John Duran’ın yıllık yaklaşık 20 milyon avro kazandığı söyleniyor. Ocak ayında Al-Nassr’dan Fenerbahçe’ye transfer olan eski takım arkadaşı Anderson Talisca’nın ise yıllık 15 milyon avro kazandığı söyleniyor.

Ancak Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş, yüksek borçlarına ve ekonomik olarak zor durumda olan bir ülkede bulunmalarına rağmen rekor seviyede transfer harcamaları yapıyor.

Üç kulübün ve Türkiye’nin dördüncü büyük kulübü Trabzonspor’un toplam borcunun, gelirleri uzun süredir giderlerinin altında kaldığı için 1 milyar avroyu aştığı düşünülüyor.

Dikkat Dağıtma Siyaseti: “Ekmek ve Sirkler”

Bazıları, futbola tutkun bu ülkedeki önemli transferlerin yüksek enflasyon ve işsizlik gibi sorunlardan dikkatleri dağıttığını düşünerek, hükümetin artan harcamaları örtük olarak desteklediğine inanıyor.

Spor yazarı Onur Özgen, DW’ye verdiği demeçte, “Transfer çılgınlığına göz yummak, ekonomik kriz sırasında kamuoyunun dikkatini dağıtma, halkın öfkesini yatıştırma ve kulüpleri ve taraftarlarını kontrol etme girişiminin bir parçası olarak yorumlanabilir.” dedi.

Türkiye futbol dünyasında Suudi Arabistan gibi olabilecek mi: Türkiye futbol dünyasında Suudi Arabistan gibi olabilecek: Türkiye’de kalan az sayıdaki muhalif gazeteden biri olan BirGün için yazan Özgen, “Ekmek ve sirkler siyasetinin yerel bir versiyonunu yaşıyoruz.” diye ekledi.

“Ekmek ve sirkler” veya Latince “panem et circenses”, yöneticilerin sıradan insanlara kamu işleriyle ilgilenmemeleri için yiyecek ve eğlence sağladığı Roma dönemine dayanan bir terimdir.

Özgen, Türk futbolundaki durum hakkındaki değerlendirmesinde yalnız değil. Futbol ekonomisti Tuğrul Akşar da DW’ye verdiği demeçte, “Futbol, yoksul toplulukların gündemine hakim.” dedi.

Türkiye futbol dünyasında Suudi Arabistan gibi olabilecek mi: Türkiye’nin ticari futbolu takip eden tek web sitesi olan Futbolekonomi.com’un kurucusu, “Yemek bile yiyemeyen insanlar, transfer haberlerini gün boyu takip ediyor.” diye açıkladı.

Sonuç olarak, çoğu taraftar büyük transferlere odaklanıyor, onlarla ilgili mali yüke değil. Galatasaray taraftarı Mehmet, DW’ye verdiği demeçte, “Türkiye liginde ezeli rakibimiz Fenerbahçe ile aramızda kıyasıya bir rekabet var.

Liderliğimizi her ne pahasına olursa olsun korumalıyız; farkı daha da açmalıyız.” dedi. “Büyük transferler aynı zamanda rakiplerimize karşı bize psikolojik bir avantaj sağlıyor.”

Türk futbol taraftarlarının yüzde 90’ından fazlası üç büyük kulüpten birini destekliyor ve bu da onlara muazzam bir siyasi nüfuz sağlıyor.

Geniş halk tabanı, iktidardaki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) de dahil olmak üzere, hükümetlerin sık sık kazanmaya çalıştığı güçlü bir “seçmen bankası”nı temsil ediyor.

Türkiye futbol dünyasında Suudi Arabistan gibi olabilecek: Son yıllarda, üç kulüp gelirlerini artırma çabalarında önemli devlet desteği aldı. Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) desteğiyle kulüpler, yatırımcılardan sermaye toplamak için defalarca yeni hisse senedi ihraç etti. Bu arada, borçları devlet bankalarıyla yapılan kredi anlaşmaları aracılığıyla yeniden yapılandırıldı.

İzmir Bakırkay Üniversitesi’nde sosyoloji profesörü olan Ahmet Talimciler, DW’ye verdiği demeçte, “Türkiye’nin en büyük kulüpleri her zaman devletle yakın bağlara sahip olmuştur,” dedi. “Borçları periyodik olarak silindiği veya affedildiği için, tereddüt etmeden pahalı anlaşmalar yapmaya devam ediyorlar.”

Taraftarları hükümet karşıtı protestolara katılmaktan caydırmak

Hükümet, 2022’de kulüplerin pervasızca borçlanmasını önlemeyi amaçladığını söylediği bir yasa çıkardı. Yasa, kulüplerini borca sürükleyen yetkililere hapis cezası da dahil olmak üzere ağır cezalar öngörüyor.

Ancak kulüplerin bir önceki yılın toplam gelirlerinin yüzde 10’una kadar borçlanmalarına olanak tanıyan yasa hiçbir zaman yürürlüğe girmedi. Birçok kişi, iktidar partisinin bu yasayı futbol kulüplerine ve taraftar gruplarına karşı bir sopa olarak kullandığına inanıyor.

kaynak

Devamını oku

İlginizi çekebilir