Türkiye gazeteciler için en büyük hapishane ülkesi ve dünyadaki medya özgürlüğüne karşı mücadele olarak ikinci sırada yer aldı
Türkiye, gazeteciler için dünyanın en büyük ikinci hapishane ülkesidir.https://t.co/8lYTFPqLzc#pazartesi #Turkey #gazete @MustafaArst @mehmetgazeteci @gazelleemami pic.twitter.com/oKSXLLGi00
— Türkiye 24 (@24Turkiye24) December 28, 2020
Türkiye, gazeteciler için en büyük hapishane ülkesi ve dünyadaki medya özgürlüğüne karşı mücadele olarak ikinci sırada yer aldı. Türk kanalının ardından Olay TV, açılışından haftalar sonra Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Adalet ve Kalkınma Hükümeti yetkililerinin baskısıyla kapılarını kapattı. Kanalın genel yayın yönetmeni Süleyman Sarler, geçtiğimiz Cuma günü, kanalın en büyük hissedarının Erdoğan hükümetinin yoğun baskısı üzerine çekilme kararı aldığını ortaya çıkarmak için yayın nihayet kesilmeden önce ortaya çıktı. Sarler’in konuştuğu stüdyoya düzinelerce çalışan girdi ve ekranları sonsuza kadar karardığında alkışladı.
Kanal için çalışan gazeteciler, yetkililerin hükümet yanlısı medyanın baskın olduğu medya ortamında görünen herhangi bir bağımsız sesle mücadele ettiğini söyledi. Eski bir politikacı ve kanalın en büyük hissedarı Javit Jaglar doğruladı. Kürt yanlısı Türk HDP’nin olumlu haberinden rahatsız. Jaglar, Olay’daki yayından sonraki 26 gün içinde hükümet yanlısı haber ajansına verdiği demeçte. İstasyonun farklı bir editör ekibiyle yeniden başlatılabileceği. Olay, bir zamanlar yaygın olduğu düşünülen en büyük medya kuruluşlarının Türk cumhurbaşkanı veya iktidar partisiyle güçlü bağları olan işadamları tarafından kademeli olarak satın alınmasıyla, Türkiye’deki medya endüstrisinin kademeli gelişimine dikkat çekiyor.
CPJ’ye söyledi. Türkiye geçen yıl 47 gazeteciyi tutuklayarak dünya çapında gazetecileri hapse atan en büyük ikinci ülke oldu. Çin’den sonra. Gözaltına alınan gazetecilerden bazıları, Türkiye tarafından tutuklanan ve Erdoğan’ın 2016’da başarısız bir darbe düzenlemekle suçladığı “Gülen Hareketi” dini grubunu desteklemekle suçlanan on binlerce kişi arasında yer alıyor. Rapor, Türkiye’de özgürlük ve insan hakları ihlallerini, Türk rejiminin bir ayda vatandaşlarına karşı gerçekleştirdiği 1.305 insan hakları ihlali vakasını ortaya koydu. Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Sezgen Tanrıkulu ise geçtiğimiz Eylül ayında 238 kişinin “yaşam hakkı” ihlaline uğradığı, 5’i çocuk 150 kişinin de işkenceye maruz kaldığı raporun ayrıntılarını açıkladı. Cezaevinde kötü muameleye ve işkenceye maruz kalanlar 105 kişi.
Tanrikolo raporuna göre 177 kişi iş cinayetlerinde, 16’sı kadın cinayetinde, 3’ü cezaevinde, 38’i silahlı çatışmada, 1 kişi de işkence sonucu hayatını kaybetti. Raporda, “5’i çocuk 255 kişi işkence ve kötü muameleye maruz kaldı, 105 kişi cezaevinde kötü muameleye ve işkenceye maruz kaldı. 25 gazeteci düşünce ve ifade özgürlüğü ihlaline uğradı, 7’si tutuklandı, 2’si tutuklandı, 8’i para cezasına çarptırıldı ve hapse atıldı, 6 kişi yargılandı. 5 siyasetçinin hükümlü olduğu 23 siyasi tutuklama meydana geldi, polisin iki parti binasına baskın düzenledi ve 33 protesto ve olaya güvenlik güçleri müdahale etti, 9 valilikte 14 olayı engelledi, protesto ve olaylara güvenlik güçlerinin müdahalesinde 111 kişiyi tutukladı.