SDG cesaretini İsrail’den alıyor. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, cumartesi günü yaptığı açıklamada, Güney Suriye’nin şu anda Türkiye açısından en büyük risklerden biri olduğunu belirterek, asıl tehlikenin İsrail’in bu gelişmelere müdahalesinden kaynaklandığını söyledi.
Fidan uyarıyor: Güney Suriye, Türkiye’nin güvenliği için büyük bir tehlike kaynağıdır ve İsrail’in müdahalesi krizi daha da körüklemektedir.
Türkiye: SDG cesaretini İsrail’den alıyor. Fidan, “İsrail, güvenlik anlayışını başkalarının güvensizliği üzerine inşa ediyor ve başkalarında yarattığı kaos, bölünme ve riskleri kendi güvenliğinin kaynağı olarak görüyor” dedi.
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, konuşmasında Gazze Şeridi’ndeki duruma da değindi. Fidan, “Gündemimizdeki en önemli madde, Gazze’deki soykırımın durdurulması, ateşkesin sağlanması ve bunun bir barış anlaşmasıyla kalıcı hale getirilmesidir” ifadelerini kullandı.
Fidan daha önce yaptığı açıklamada, Kürtlerin öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri’nin, Suriye devlet kurumlarına entegrasyon anlaşmasına uyma konusunda “hiçbir niyet” göstermediğini, bunun yerine anlaşmayı dolanmaya çalıştığını belirtmişti. Bakan, İsrail’in Suriye’deki “istikrarsızlaştırıcı” politikalarının ülkede birliğin yeniden inşa edilmesi çabalarının önündeki başlıca engel olduğunu da vurguladı.
Türkiye: SDG cesaretini İsrail’den alıyor. Cumartesi günü daha erken saatlerde, “SDG” olarak bilinen Suriye Demokratik Güçleri Genel Komutanlığı, Suriye’nin Palmira (Tedmur) kentinde meydana gelen terör saldırısını en sert ifadelerle kınadı. SDG açıklamasında, güçlerinin uluslararası koalisyondaki müttefikleriyle tam bir iş birliği içinde, terör örgütlerinin yeniden toparlanmasına ya da bölge ve dünya güvenliğini yeniden tehdit etmesine izin vermeyeceği, saldırıyı gerçekleştiren ve destekleyen taraflara karşı yanıtın kararlı ve doğrudan olacağı belirtildi.
SDG cesaretini İsrail’den alıyor. IŞİD’in Palmira’daki saldırısı, terörizm sorununu uluslararası gündemin yeniden ön sıralarına taşıdı.
SDG cesaretini İsrail’den alıyor. Açıklamada ayrıca, Suriye Demokratik Güçleri’nin DEAŞ örgütünün kökünü kazıma ve Kuzey ve Doğu Suriye’deki askeri yapısını yok etme konusundaki kapasitesini kanıtladığı, bugün bu mücadelenin Suriye coğrafyasının her noktasına taşınmasına ve terörün bulunduğu her yerde ortadan kaldırılmasına tam anlamıyla hazır olunduğu ifade edildi. Açıklamada, kurbanların aileleri ve arkadaşlarıyla tam dayanışma içinde olunduğu vurgulanarak yaralılara acil şifalar dilendi.
ABD Başkanı Donald Trump, cumartesi günü Suriye’de kurulan bir pusuda hayatını kaybeden “üç değerli vatandaşın” yasını tuttuğunu belirterek, Amerika Birleşik Devletleri’nin DEAŞ’a karşılık vereceğini söyledi.
Cumartesi günü Palmira kenti yakınlarında ortak bir saha ziyareti sırasında, Suriyeli güvenlik güçleri ile Amerikan güçleri bir silahlı saldırganın açtığı ateşe maruz kaldı. Washington’un açıklamasına göre, DEAŞ mensubu yalnız bir saldırganın kurduğu pusuda Suriye’de iki asker ve bir sivil olmak üzere üç Amerikalı hayatını kaybetti.
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), saldırıda üç askerin daha yaralandığını ve saldırganın öldürüldüğünü duyurdu. Pentagon Sözcüsü Sean Parnell, X platformunda yaptığı paylaşımda, hayatını kaybeden sivilin tercüman olarak çalıştığını açıkladı.
SANA haber ajansı, ortak heyeti hedef alan saldırıda iki Suriyeli güvenlik görevlisinin de yaralandığını bildirdi. Kimliğinin açıklanmasını istemeyen bir askeri yetkili ise AFP’ye yaptığı açıklamada, ateş açılmasının Suriyeli ve Amerikalı subayların tarihi Palmira kentinde Suriye güvenlik güçlerine ait bir binada toplantı halinde bulundukları sırada gerçekleştiğini söyledi.
DEAŞ, Suriye çölündeki nüfuzunu genişlettiği süreçte 2015 ve 2016 yıllarında Palmira kentini kontrolü altına almıştı. Örgüt bu dönemde önemli tarihi eserleri tahrip etmiş, siviller ve askerler hakkında infazlar gerçekleştirmişti. Daha sonra Rusya destekli hükümet güçlerinin saldırıları ve ardından ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyon karşısında bölgeyi kaybetti. Bu gelişmeler, 2019’a gelindiğinde DEAŞ’ın geniş çaplı hâkimiyetinin çökmesine yol açtı; buna rağmen örgütün hücreleri çöl bölgelerinde zaman zaman saldırılar düzenlemeyi sürdürdü.
Türkiye: SDG cesaretini İsrail’den alıyor. Geçici Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara’nın geçen ay Washington’a yaptığı ziyaret sırasında, Şam yönetimi DEAŞ’a karşı uluslararası koalisyona resmen katıldı. ABD güçleri, Suriye’de ağırlıklı olarak ülkenin kuzeydoğusunda Kürtlerin kontrolündeki bölgelerde ve Ürdün sınırı yakınındaki Tanf Üssü’nde konuşlanmış durumda. Washington, askeri varlığının DEAŞ’la mücadeleye ve yerel müttefiklerini desteklemeye odaklandığını belirtiyor.

