Türkiye, Tunus’a yönelik kışkırtma kampanyasını sürdürdü

Türkiye, Tunus’a yönelik kışkırtma kampanyasını sürdürdü

Türkiye, Tunus’ta yaşananlara karşı Türk siyasi kurumları ve medyasının başlattığı kışkırtma kampanyasına, Tunus Cumhurbaşkanı’nın aldığı kararları görmezden gelmeye ve ülkede kaos yaratmaya çalışırken üç gün boyunca devam etti.

kışkırtıcı kampanyalar

Türkiye, Tunus’ta yaşananlara karşı Türk siyasi kurumları ve medyasının başlattığı kışkırtma kampanyasına, Tunus Cumhurbaşkanı’nın aldığı kararları görmezden gelmeye ve ülkede kaos yaratmaya çalışırken üç gün boyunca devam etti.Türkiye’nin bu davranışları örtbas etme girişimleri, Türk siyasi stratejisinin Tunus’taki olaylara karşı tarafsız bir dış taraf olarak hareket etmeye çalıştığını öne sürmeye çalışan Türk Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan bir açıklama yoluyla oldu.Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasının, Tunus’ta onaylananlara yönelik genel ve olumlu herhangi bir siyasi önyargıdan uzak olduğu ortaya çıktı: “Tunus’ta uygulanan demokratik süreçte tipik bir başarı öyküsü olan, Tunus’un istisnai konumunu ve demokratik başarılarını korumak. Türkiye, bölge halklarının beklentileri doğrultusunda, güçlü tarihi bağları olan Tunus’a desteğini teyit ediyor”.

Belki de bu açıklamada en önemli şey, alınan tedbirleri kınama veya meşruiyetini geri çekme, hatta Türkiye’nin yaptığı gibi cumhurbaşkanlığı kararlarına bağlı olmayan Tunuslu partilerin desteğini ve yanında olduğunu ifade etme girişimi içermemesidir. Diğer Arap ülkelerinde ya da Tunus’ta yaşanan olayların ilk iki günü yapılmaya çalışıldı.Türk Dışişleri Bakanlığı’nın tutumu, partisine yakın basına “Tunus’ta anayasa askıya alınamaz ve ülkenin cumhurbaşkanı başbakanı görevden almaya yetkili değil” diyen TBMM Başkanı’nın yaptığı açıklamayla çelişiyor. Tunus anayasasının içeriğinin, özellikle cumhurbaşkanına bu tür kararları alması için açıkça yetki veren 80. Maddesinin en üst düzeyde yanlış anlaşıldığını gösterdi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kıdemli danışmanı Yasin Aktay, Tunus’ta bir kışkırtma ve kaos çağrısı başlattığını söyledi:
“Tunus’ta olanlar, Arap halklarının iyilikten zevk aldığı, ancak Arap ve Batılı kötü güçlerin Tunus halkının iradesine karşı komplo kurmayı reddettiği, doğmakta olan bir demokratik deneyi iptal etme girişimidir, Vatandaşların irade ve özgürlüklerini savunmak için ortaya çıkması ve seçilmiş kurumlara yönelik darbe girişimine sert bir şekilde karşı çıkması kaçınılmaz, gerekli ve meşru bir meseledir.”

Türkiye’nin keskin ve kışkırtıcı tutumları, Türkiye cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın’ın olayların ilk gününde ülkesinin Tunus’taki demokratik süreci askıya almayı reddettiğini açıklarken Türkiye için bir pozisyon oluşturmasıyla geldi: “Türkiye bunu reddediyor. Demokratik süreci askıya alın ve dost Tunus halkının demokratik iradesini yok sayın Kardeş, anayasal meşruiyetten ve halk desteğinden yoksun girişimleri kınıyor ve Tunus demokrasisinin bu yoldan daha güçlü çıkacağına inancımız tamdır.”

editor, author
Ben Türkiye'nin iç meseleleriyle ilgilenen bir yazar ve gazeteciyim.

İlgili Makaleler

Send this to a friend