Türkiye’de dolar kurundaki ani yükseliş, liranın 2021 sonuna kadar daha fazla değer kaybetmesine yönelik beklentileri artırdı.
Türkiye’de dolar kurundaki ani yükseliş, liranın 2021 sonuna kadar daha fazla değer kaybetmesine yönelik beklentileri artırdı.Türkiye’de dolar kurundaki ani yükseliş, liranın yıl sonuna kadar daha fazla değer kaybetmesine yönelik beklentileri artırdı. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın merkez bankasının gece yarısı kararına müdahale ettiğini açıklamasının ardından dolar kuru Çarşamba günü 8,80 seviyesinin üzerine çıkarak rekor kırdı. Cumhurbaşkanı devlet televizyonunda canlı yayında yaptığı açıklamada, “Merkez Bankası Başkanı Şehab Kavcioğlu’nu aradım ve faizin düşürülmesi gerektiğini söyledim” dedi ve hemen ardından dolar 8,60 liradan işlem görüyordu. Yabancı analistler, dolar için yıl sonu tahmininin 9,5 lira olduğunu söyledi.
Stratejist Peter Mattis, Erdoğan’ın sözlerinin ardından olası bir faiz indiriminin liranın daha da düşmesine neden olacağını söyledi. Bu, lira üzerindeki baskıyı artıracak ve enflasyonun zaten %17’yi aştığını gösteriyor. Stratejist Mattis, Türkiye’nin merkez bankası bağımsız hareket edemezse, Türkiye’nin yüksek enflasyon sarmalından kurtulamayacağını savunuyor. Capital Economics’in yükselen piyasalar baş ekonomisti Jason Tovey, Türkiye merkez bankasının önümüzdeki hafta yapacağı toplantıda faiz oranlarını düşürmesini beklemiyor. Tovey, “Faiz oranında bir indirim, yakın vadede daha güçlü bir ekonomik büyüme sağlayacaktır, ancak bu, daha yüksek enflasyona ve enflasyon beklentilerinde daha fazla istikrar kaybına yol açacaktır.” dedi. Londra merkezli varlık yöneticisi BlueBay’in gelişen piyasalar analisti Tim Ash, yabancı yatırımcıların Türkiye’nin merkez bankasının bağımsız olacağına dair umudunu yitirdiğini söyledi.
Erdoğan’ın para politikasını yönettiğine inanan ve böylece Şihab Kavcioğlu’nu atayan Ash, “Bence Şihab Kavcioğlu göreve geldiğinden beri Erdoğan’ı rahatsız edecek her şeyden kaçınıyor ve ekibi Erdoğan’ın istediği yönde kararlar alıyor” diyor. Geçmişte faiz politikası konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Merkez Bankası yönetimi arasında görüş ayrılıkları vardı. Merkez bankası son dönemde sık sık iş değişikliğine sahne oldu. Geçen hafta Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Özhan Özbaş görevden alınırken yerine Semih Tümen atandı. Mart ayında Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal görevden alındı ve yerine Profesör Dr. Dr. TCMB’nin dört başkan yardımcısından Murat Çetinkaya Mart ayında görevden alınırken yerine Mustafa Doman getirildi.
Uluslararası Finans Enstitüsü tarafından hazırlanan Uluslararası Finans Takip Raporu’nda ortaya çıktı. Rapor, dolar kategorisindeki borçları en çok artan gelişmekte olan ülkelere ışık tutarken, dünya genelindeki uluslararası borçlar 1,7 trilyon dolar azalarak 289 trilyon doları rekor kırdı. 2019’dan bu yana gelişmekte olan ülkelerin borçları yaklaşık 11 trilyon dolar artarak 86 trilyon doları rekor kırdı.Türkiye düzeyinde, 2020’nin ilk çeyreğinde toplam borcun milli gelire oranı yüzde 144,3 civarında iken, bu yüzde 2021’in ilk çeyreğinde artarak yüzde 163,4’e yükselmeye devam etti. Türkiye İstatistik Kurumu 2010 yılında Türkiye’nin milli geliri 717 milyar dolar oldu. Bu istatistiklere göre Türkiye’nin toplam borçları içindeki dolar cinsinden borcu 1 trilyon 171,5 milyar dolar olurken, döviz borcu toplam borcun yüzde 87,2’sini oluşturdu. Uluslararası Finans Enstitüsü’nün raporu, Türkiye’nin iklim değişikliğine karşı en yüksek kırılganlığa sahip gelişmekte olan ülkeler ve en az dirençli gelişmekte olan ülkeler listesinin başında olduğunu gösteriyor.
