Pazar, Ekim 19, 2025

Türkiyede yoksulluk oranı: Boş Tencerenin Sessiz Çığlığı

Paylaşmak

Türkiyede yoksulluk oranı: Türkiye’de yoksulluk, yüksek enflasyon ve liranın değer kaybının tetiklediği, ailelerin temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığı, milyonlarca insanı etkileyen karmaşık bir sorundur.

Nüfusun büyük bir kısmı yoksulluk sınırının altında yaşamakta ve yoksulluk, özellikle bazıları okulu bırakıp çalışmak zorunda kalan çocukları etkilemektedir.

Kadınların iş gücüne katılımının düşük olması, tarım sektöründeki düşük verimlilik ve önemli ekonomik eşitsizlikler de yoksulluk sorununun nedenleri arasındadır.

Dünya Yoksullukla Mücadele Günü’nde, Derin Yoksulluk Ağı (DYA) kurucusu Hacer Fogü, “Derin yoksulluk, erişim eksikliği durumudur ve insan hakları ihlalidir.” dedi.

Türkiye’de 7 milyon çocuk yoksulluk veya sosyal dışlanma içinde yaşıyor

DYA verilerine göre, Türkiye’de 7 milyon çocuk yoksulluk veya sosyal dışlanma içinde yaşıyor. Görüşülen 108 aileden 91’i, çocuklarına günlük kahvaltı sağlamakta zorluk çektiğini bildirdi.

Türkiyede yoksulluk oranı: Derin Yoksulluk Ağı (DYA), 17 Ekim Dünya Yoksullukla Mücadele Günü’nde Beyoğlu’nda bir basın açıklaması yayınladı. Basın açıklamasına DYA kurucusu Hacer Fogü, DYA Araştırma Koordinatörü Ender Uçar ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

Fogü, Birleşmiş Milletler tarafından bu yılki temanın “Ailelere saygı gösterilmesi ve toplumsal ve kurumsal sömürünün sona erdirilmesi için etkili destek sağlanması” olduğunu belirtti.

Türkiyede yoksulluk oranı: Boş Tencerenin Sessiz Çığlığı
Türkiyede yoksulluk oranı: Boş Tencerenin Sessiz Çığlığı

Türkiyede yoksulluk oranı: Yoksulluk artık sadece ekonomik bir sorun değil

DYA kurucusu Hacer Fogü, yoksulluğun artık sadece ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda sosyal ve insani bir sorun olduğunu vurguladı. “Derin yoksulluk, erişim eksikliğidir.

Türkiyede yoksulluk oranı: Bu yalnızca bir gelir eksikliği değil; aynı zamanda gıda, temiz su, barınma, eğitim, sağlık ve kültürü içeren insan onuruna yakışır bir yaşam standardı hakkının eksikliğidir.

Bu durum insan hakları ihlalidir. Adil bir yaşam standardı hakkı yoksulların elinden alınmıştır.” dedi.

Fogo ayrıca, DYA tarafından güvencesiz işlerde çalışan, kiralık evlerde yaşayan ve çocuklarının eğitiminde zorluklarla karşılaşan 108 aileyle yapılan bir saha araştırmasının sonuçlarını da paylaştı.

97 aile gıda güvensizliğinden muzdarip

Araştırma, 97 ailenin gıda güvencesizliği yaşadığını, 93 ailenin çocuklarının eğitim masraflarını karşılamakta zorlandığını, 71 ailenin son iki yılda en az bir kez elektrik, su veya doğal gaz kesintisi yaşadığını, 84 ailenin yerinden edilme korkusu yaşadığını,

Türkiyede yoksulluk oranı: 51 ailenin kira ödeyemediği için birden fazla kez ev değiştirdiğini, 93 ailenin sağlık masraflarını karşılayamadığını ve 22 çocuğun örgün eğitimden ayrıldığını; bunların arasında 15 yaş üstü çocukların çalışmaya başladığını ortaya koydu.

Fogo, röportaj yaptığı annelerin sözleriyle durumu özetledi: “Oğlum kirayı ödeyemediğim için okulu bıraktı. Babası hastaydı ve çalışamıyordu, bu yüzden çocuk ev işlerine yardımcı olmak için çalışmaya başladı.

Türkiyede yoksulluk oranı: Bazı çocuklar kahvaltı parası olmadığı için okula gitmek istemiyor. Yoksulluk aynı zamanda çocukların ruh sağlığını da bozuyor.”

Okul çağındaki çocuklarda yetersiz beslenme konusunda Fogo, “Görüşülen 108 aileden 91’i çocuklarına günlük kahvaltı sağlamakta zorlandıklarını, 16’sı ise haftanın herhangi bir günü kahvaltı yapamadıklarını söyledi. Kahvaltı sağlayanların yüzde 90’ı ‘bulabildikleri her şeyi biriktirdiklerini’ belirtti.”

Fogo, derin yoksulluğun yalnızca gelirle değil, aynı zamanda yaşam koşullarıyla da ölçülmesi gerektiğini vurguladı.

“108 aileden 20’si, yüksek kiralar nedeniyle son iki yılda birden fazla kez taşınmak zorunda kaldı. Yetmiş bir aile ise elektrik, su veya doğalgaz faturalarını ödeyemediği için elektrik kesintisi yaşadı.”

Türkiyede yoksulluk oranı: Boş Tencerenin Sessiz Çığlığı
Türkiyede yoksulluk oranı: Boş Tencerenin Sessiz Çığlığı

Anneler acılarını anlatıyor

Bir anne, “Elektrikler kesildi. 25 gün boyunca mumla yaşadım. Kanserim var ve gidip merdivenleri siliyorum.” diyor.

Bir başka anne ise, “Çocuklarım yerde yatıyor. Kanepe alacak param yok.” diyor. Sağlık hizmetlerine erişim yetersizliği nedeniyle 27 aile, ilaç almak için kimliklerini eczanelere bıraktı.

Türkiyede yoksulluk oranı: DYA Araştırma Koordinatörü Ender Uçar, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’ndan (OECD) elde edilen verileri paylaştı.

Uçar, “Türkiye’de yoksulluk kalıcı hale geldi. Ülkemizde yoksulluk artık geçici bir durum değil, kalıcı bir eşitsizlik. TÜİK’in 2024 verilerine göre, nüfusun %29,3’ü yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında yaşıyor.” diye ekliyor. “Üç kişiden biri yoksullukla mücadele ediyor.”

Uçar, gelir eşitsizliğinin devam ettiğine işaret ederek, en yüksek gelirli hanelerin yüzde 28,6’sının İstanbul’da yaşadığını, en düşük gelirli hanelerin ise yüzde 16,7’sinin İstanbul’da yaşadığını söyledi. Türkiye, kamu sosyal harcamaları açısından OECD ülkeleri arasında en alt sırada yer alıyor.

Türkiye’de 7 milyon 39 bin çocuğun yoksulluk veya sosyal dışlanma içinde yaşadığını ve çocukların çoğunun temel ihtiyaç maddelerine bile erişemediğini anlatan Uçar:

“Her on çocuktan biri yeni kıyafet alamıyor, her on çocuktan biri taze meyve ve sebze tüketmiyor, her on üç çocuktan biri et, tavuk veya balık içeren bir öğün yemiyor ve her dört çocuktan biri haftalık tatil masraflarını karşılayamıyor.

15-17 yaş grubunda çalışan çocukların oranı %24,9’a yükseldi. Yani her dört çocuktan biri işçi olarak çalışıyor.” dedi.

Türkiyede yoksulluk oranı: Boş Tencerenin Sessiz Çığlığı
Türkiyede yoksulluk oranı: Boş Tencerenin Sessiz Çığlığı

Gelir eşitsizliği

TÜİK’in 2024 verilerine göre kadınların %31,5’inin yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olduğunu belirten Oçar, kadınların ücretsiz bakım hizmeti, düşük ücretli işlerde yoğunlaşmaları ve yüksek şiddet oranlarının yoksulluğu derinleştirdiğini vurguladı.

Ayrıca, Türkiye’deki yaşlıların %23,3’ünün yoksulluk riski altında olduğunu belirterek, “Emeklilerin %65,7’si tekrar çalışmaya zorlanıyor. Mutluluk bile pahalı bir duygu haline geldi.” dedi.

Türkiyede yoksulluk oranı: Derin Yoksulluk Ağı, derin yoksulluğun önlenmesi için aşağıdaki başlıklar altında acil önlemler alınması çağrısında bulundu. Birincisi, hak temelli bir sosyal politika: Yoksulluk yalnızca gelirle değil, aynı zamanda eğitim, sağlık, barınma ve onur boyutlarıyla da ölçülmelidir.

Türkiyede yoksulluk oranı: İkincisi, sosyal ve sağlık hizmetlerinin sağlanması: Devlet, temiz su, barınma ve çocuk sağlığı hizmetlerine erişimi garanti altına almalıdır.

Üçüncüsü, kadınlara ve çocuklara yönelik hedefli destek: Okuldaki her çocuğa ücretsiz sıcak yemek sağlanması, çocuk işçiliğine son verilmesi ve bakım işlerindeki kadınların desteklenmesi.

Hacer Fogu açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Yoksulluk bir insan hakları ihlalidir. Sosyal devlet görevi olarak, Türkiye’deki her bireyin insan haklarına uygun yaşamasını sağlamalı ve bu ihlalleri önlemek için adımlar atmalıdır.”

Devamını oku

İlginizi çekebilir