Çarşamba, Eylül 17, 2025

Türkiyedeki Suriyeli Filistinliler: Sessiz Bir Çığlık

Paylaşmak

Türkiyedeki Suriyeli Filistinliler: Türkiye’de kalma veya Suriye’ye dönme kararıyla karşı karşıya kalan birçok Suriyeli Filistinli mülteci, kendilerini çok az seçeneği olan acı bir gerçekle karşı karşıya buldu.

Türkiyedeki Suriyeli Filistinliler: Türkiye’de Kalma mı, Suriye’ye Dönüş mü?

Artan mali ve yasal baskılar nedeniyle bazıları yıllarca süren zorlu sürgünden sonra geri dönmek zorunda kaldı.

Filistinli mülteci Alaa Taha, deneyimini şöyle anlattı: “Türkiye’de uzun bir süre yaşadıktan sonra, dayanılmaz hale gelen ekonomik ve sosyal koşullar nedeniyle Suriye’ye geri dönmek zorunda kaldım.”

Taha, Quds Press’e Türkiye’deki yüksek yaşam maliyeti ve aşırı yüksek kiralar hakkında konuştu. “Bunlar fahiş boyutlara ulaştı.

Marsad’ın Raporu

Küçük, hatta yaşanmaz durumdaki evler, karşılanamayacak fiyatlar talep ediyor ve bu da beni başımı sokacak basit bir çatı sağlayacak geçici çözümler aramaya yöneltti.”

Türkiyedeki Suriyeli Filistinliler: Filistinli mülteci Alaa Kasım, Türkiye’de karşılaştığı en önemli zorlukların hareket kısıtlamaları ve zorlu çalışma koşulları olduğunu doğruladı.

“Kişisel özgürlüğümü kısıtlayan kısıtlamalar arasında, Türkiye şehirleri arasında seyahat etmek için önceden izin gerektiren yasalar da vardı.” dedi.

Qassem, çalışma koşullarının elverişsiz olduğunu belirterek, “İşgücü piyasasına gelince, iş bulmak için uzun bürokratik prosedürlerin yanı sıra çalışma izni almanın önündeki önemli engellerle de baş etmek gerekiyordu.” diye ekledi.

Karşılaşılan Zorluklar

Birçok işveren de yabancı işçileri sömürerek, uzun çalışma saatleri ve insanlık dışı koşullar karşılığında son derece düşük ücretler almaya zorladı.

Bu bağlamda, Suriye’de yeni kurulan bağımsız bir sivil toplum örgütü olan Filistin Suriye Halk İzleme Girişimi (Marsad), zorla yerinden edildikten on yıldan fazla bir süre sonra Suriye’den Türkiye’ye göç eden Filistinli mültecilerin koşullarını inceleyen yeni bir rapor yayınladı.

Türkiyedeki Suriyeli Filistinliler: Raporda, kurumsal bir eksiklik ve konuya yönelik medya ve siyasi ilginin azalması nedeniyle, bu koşulların hala kırılgan ve yasal olarak belirsiz olduğu vurgulandı.

Quds Press’in incelediği raporda, Türkiye’deki Filistinli Suriyelilerin sayısının 3.500 ila 15.000 kişi arasında büyük farklılıklar gösterdiği, Kilis, Mersin, Diyarbakır, Mardin ve Gaziantep gibi çeşitli illerdeki küçük toplulukların yanı sıra İstanbul’un dağınık bölgelerine de dağıldığı belirtiliyor.

Bu durum, toplumsal örgütlenmenin zayıflığını ve onları küçük bir azınlık haline getirdiğini yansıtıyor.

Gerçek Hayattan Örnekler

Türkiye’de ikamet eden ve Suriye’den gelen Filistinlilerin sayıları arasındaki tutarsızlıkların, “birleşik resmi bir nüfus sayımının olmaması ve parçalı coğrafi dağılımdan kaynaklandığını, ayrıca Türkiye, Suriye ve Avrupa arasında devam eden hareketliliğin dolaşımdaki herhangi bir sayıyı yalnızca bir tahmin haline getirdiğini” belirtti. Bu bağlamda, kesin sayıyı belirlemek için kapsamlı bir resmi anket çağrısında bulundu.

Raporda, mültecilerin bir dizi karmaşık zorlukla karşı karşıya olduğu, bunların en dikkat çekenlerinin mülteci statülerinin resmi olarak tanınmaması, farklı ikamet koşulları, belgelerini yenileme zorluğu ve bunlarla ilişkili mali gasp, hareket kısıtlamaları ve sürekli sınır dışı edilme tehdidi olduğu belirtildi.

Türkiyedeki Suriyeli Filistinliler: İşgücü piyasasında çoğu, asgari haklara bile saygı göstermeyen düşük ücretler ve sömürücü koşullar için karaborsada çalışmaya zorlanıyor. Bu durum, Türk toplumunun acılarını daha da artıran yüksek bir yaşam maliyetiyle karşı karşıya olduğu bir dönemde yaşanıyor.

Öğrenciler ayrıca dil engelleri, yüksek üniversite ücretleri ve burs kıtlığıyla da karşı karşıya kalıyor. Sağlık hizmetlerinden sadece “Kimlik” kartı sahipleri yararlanırken, belgesi olmayanların kronik rahatsızlıkları da dahil olmak üzere tedavi masrafları karşılanıyor.

Suriye’ye Geri Dönüş İhtimali

Rapor, yaşanan acıların boyutuna dair gerçek hayattan tanıklıkları belgeledi. İstanbul’da yaşayan genç bir Filistinli adam, resmi bir sözleşmesi olmadan bir dikiş atölyesinde çalıştığını ve Türk meslektaşlarının yalnızca yarısı kadar maaş aldığını söyledi.

Türkiyedeki Suriyeli Filistinliler: Gaziantepli bir kadın, çocuklarının Arapça ve Türkçe arasında bir dil farkı yaşadığını belirtti. Mersin’de yaşlı bir adam, kimlik kartını kaybettiğinden ve ilaç satın alamadığından şikayet etti.

Raporda, kamuoyunda şikayet olmamasının acıların sona erdiği anlamına gelmediği, aksine zulüm ve sınır dışı edilme korkusunu yansıttığı belirtildi.

UNRWA’nın Türkiye’de gerçek bir varlığının olmadığı bir dönemde, belirsiz yasal statünün sömürüye kapı araladığı ve mültecilerin eğitim ve sağlık alanındaki geleceklerini tehdit ettiği değerlendirildi.

Ayrıca, “Filistinli grupların, mültecilerle ilgilenmek ve günlük işlerini takip etmek yerine siyasetle meşgul olmalarının sorumluluğu da paylaşılıyor.” ifadelerine yer verildi.

Filistinli mültecilerin Suriye’deki kamplarına geri dönme olasılığına ilişkin raporda, bu seçeneğin hala uzak bir ihtimal olduğu vurgulandı. Zira oradaki Filistin kampları, özellikle Şam’ın güneyindeki Yarmuk kampı olmak üzere, yaygın yıkım ve altyapı eksikliğinden muzdarip olmaya devam ediyor.

Türkiyedeki Suriyeli Filistinliler: Sivil hakların güvence altına alınmaması ve güvensizlik durumunun tekrarlanması korkusu da Filistinli mültecileri geri dönmek yerine kalmakta ısrar etmeye veya Avrupa’ya göç etmeyi düşünmeye itiyor.

Son olarak Marsad, Türk hükümetine, Filistinli mültecilere sınır dışı edilmekten korunmalarını garanti eden ve çalışma izinlerine erişimlerini kolaylaştıran açık bir yasal statü vermesi çağrısında bulundu.

Türkiyedeki Suriyeli Filistinliler: Ayrıca, sivil toplum kuruluşlarının dil ve eğitim destek programlarını artırmalarını ve savunmasız gruplara tıbbi yardım sağlamalarını tavsiye etti.

UNRWA’yı, Filistinli grupların yasal ve geçim desteği çerçeveleri oluşturarak halklarına karşı doğrudan sorumluluklarını üstlenmelerini talep ederken, özel insani yardım programları aracılığıyla Türkiye’deki rolünü etkinleştirmeye çağırdı.

Türkiyedeki Suriyeli Filistinliler: Raporda, Türkiye’deki Filistinli Suriyeliler meselesinin, her gün sessiz acılara yol açmasına rağmen, unutulmaya devam ettiği sonucuna varıldı.

Sesin olmamasının acının olmadığı anlamına gelmediği ve bu grubu korumanın daha fazla göz ardı edilemeyecek insani ve ulusal bir sorumluluk olduğu vurgulandı.

kaynak

Devamını oku

İlginizi çekebilir