Türkiye’nin resmi döviz rezervleri Mart ayında 15 milyar ABD doları (64,91 milyar RM) düştü. Bu, önde gelen bir muhalif politikacının hapse atılmasının ardından yatırımcıları saran endişenin boyutunu yansıtıyor.
Türkiye’nin resmi döviz rezervleri alarm veriyor
Türkiye Merkez Bankası’na göre, mal ve hizmet ticaretinin en geniş ölçüsü olan ödemeler dengesi verileri, Mart ayında 4,1 milyar ABD doları açık gösterdi.
Türkiye’nin resmi döviz rezervleri Mart ayında yaşanan siyasi gelişmelerin ve ekonomik baskıların gölgesinde sert bir düşüş yaşadı.
Bu, bir önceki ayki 4,3 milyar ABD doları tutarındaki revize edilmiş açıkla karşılaştırıldığında önemli bir düşüş.
Para politikası yapıcıları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki en büyük rakibi olarak görülen İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve daha sonra hapse atılmasıyla tetiklenen liranın Mart ayındaki keskin değer kaybını önlemek için rezervlerden milyarlarca dolar harcadı.
Yatırımcılar, büyük ölçekli huzursuzluk ve türbülansın ekonomik politikaya yansıması korkusuyla lira varlıklarını elden çıkardı.
Buna karşılık, merkez bankası faiz oranlarını iki katına çıkararak %49’a kadar yükseltti ve dolara olan talebi önlemek için ek sıkılaştırma önlemleri aldı.
Nisan ortasından bu yana Türk piyasaları bir nebze sakinleşmiş olsa da, merkez bankası temkinliliğini korudu. Bu ay, bankaların lira dışı varlıkları tutma maliyetini artırmak gibi döviz talebini sınırlamayı amaçlayan ek önlemler getirdi.
Vali Fatih Karahan geçen hafta, “Merkez bankası mümkün olduğunca Türkiye’nin resmi döviz rezervleri Ekonomide siyasi çalkantının yankıları büyüyor rezervleri yeniden oluşturmaya çalışacak” dedi.
Türkiye Merkez Bankası’nın zararı 45 milyar doları aştı
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Mart ayında tutuklanmasının ardından Türkiye piyasalarında yaşanan çalkantının ardından Merkez Bankası’nın zararı 45 milyar doları aştı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Türkiye’nin resmi döviz rezervleri Ekonomide siyasi çalkantının yankıları büyüyor rezervleri 19 Mart-7 Nisan arasında 43 milyar dolar azaldı. 4 Nisan’da Merkez Bankası rezervlerinin 7,3 milyar doları kullanılırken, 7 Nisan itibarıyla Merkez Bankası rezervleri 25 milyar dolar oldu.
Türkiye’nin resmi döviz rezervleri: Ekonomide siyasi çalkantının yankıları büyüyor Rusya’nın TASS haber ajansının haberine göre, İmamoğlu’nun tutuklanmasından üç hafta sonra Türkiye, Eylül 2024’ten bu yana biriktirdiği Merkez Bankası rezervlerinin tamamını kullandı.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, daha önce yaptığı açıklamada, finans piyasalarındaki oynaklığın uzun vadede bir etki yaratmasını beklemediğini belirtmişti.

Türkiye büyümeden ödün vermeden enflasyonu kontrol altına alabilir mi?
Türkiye ekonomisi, para politikasındaki iyileşme sinyallerinin büyümede belirgin bir yavaşlamayla kesiştiği kritik bir döneme giriyor.
Enflasyonist baskılar yavaş yavaş azalmaya başlarken, hükümet finansal istikrarı korumayı ve fiyatları kontrol altında tutmayı amaçlayan sıkı para politikasına uymaya devam ediyor.
Ankara, piyasa düzenlemelerini üretken faaliyetleri teşvik etmekle dengeleyen, aynı zamanda kapsamlı bir ekonomik durgunluğun önlenmesi için istihdam ve yatırıma sürekli desteğin vurgulandığı uzun vadeli bir ekonomik programa güveniyor.
Türkiye İstatistik Kurumu, daha önce yaptığı açıklamada, yıllık enflasyon oranının mart ayındaki yüzde 38,1’den nisan ayında yüzde 37,9’a gerileyerek Aralık 2021’den bu yana en düşük seviyeye ulaştığını açıklamıştı.
Buna karşılık aylık enflasyon yüzde 3’e ulaşarak beklentilerden düşük de olsa fiyat baskısını sürdürdü.
İhracat sektörü de güçlü bir performans gösterdi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye’nin nisan ayındaki ihracatının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 8,5 artarak 20,9 milyar dolara ulaştığını bildirdi. Toplam yıllık kümülatif ihracat da 265 milyar dolara çıkarak yeni bir rekora imza attı.
Hükümetin iyimserliğine rağmen uluslararası tahminlerin belirgin şekilde daha temkinli olduğu görüldü.
Uluslararası Para Fonu, geçen nisan ayında yayınladığı raporda, Türkiye’nin cari yıl büyüme tahminini yüzde 2,7 olarak korurken, Türkiye’nin resmi tahminleri yüzde 4 olarak belirlenmişti.
Fon, hükümetin sıkı para ve maliye politikalarını uygulamaya devam etmesi halinde enflasyonun yıl sonuna kadar yüzde 24 civarına gerilemesini bekliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, yılın dördüncü çeyreğinde çeyreklik bazda yüzde 1,7’lik büyümenin katkısıyla ekonominin 2024’te yüzde 3,2 büyüdüğü ve aynı yılın ortasında yaşanan teknik durgunluğun sona erdiği görüldü.
Sonuç olarak, Türkiye’nin resmi döviz rezervlerindeki sert düşüş ve buna eşlik eden ekonomik dalgalanmalar, siyasi gelişmelerin piyasa istikrarı üzerindeki doğrudan etkisini bir kez daha gözler önüne serdi.
Hükümetin sıkı para politikası yoluyla enflasyonu dizginleme çabaları ve ihracatta yakalanan ivme her ne kadar umut verse de, yatırımcı güveninin yeniden tesis edilmesi ve yapısal ekonomik istikrarın sağlanması önümüzdeki dönemin en belirleyici unsurları olacak.
Türkiye ekonomisinin, hem iç siyasi gelişmelere hem de küresel belirsizliklere karşı daha dirençli bir yapıya kavuşması için atılacak her adım, sadece ekonomik göstergeleri değil, toplumsal güveni de doğrudan şekillendirecek.