Türkiye Depreme Dayanıklı Şehirler Kurmalı: Balıkesir ilinin Sündürgi ilçesinde meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki depremin ardından, ünlü Türk sismolog Profesör Naci Gürür, depreme dayanıklı şehirler inşa edilmesi çağrısını yineledi.
Depremin ardından Profesör Gürür, sosyal medyada daha büyük bir deprem beklemediğini belirterek, “Deprem, Simav Fay Zonu içindeki Sındırgi Fayı’nda meydana geldi.
Türkiye Depreme Dayanıklı Şehirler Kurmalı: Sağ yönlü bir fay. Küçük bir deprem değil ve hasara yol açabilir. Daha büyük bir deprem olacağını sanmıyorum. Bir süre evlerinizden uzak durun.” dedi.
Gürür, daha sonra yaptığı açıklamada, hasarın beklenenden daha büyük olacağını belirterek, “Bazılarının sandığı gibi bu depremden küçük hasarlarla çıkmayacağız. Umarım kayıplar önemli olmaz.” dedi.
Türkiye Depreme Dayanıklı Şehirler Kurmalı:
Şimdi, televizyonlarda deprem haberlerinin peşinden koşanlara sesleniyorum: Ben depreme dayanıklı şehirler diye bağırırken neredeydiniz? Unutmayın, tek çözüm depreme dayanıklı şehirler. Artçı sarsıntılar devam ediyor.”
“Sündiriçi depremi, beklenen büyük İstanbul depreminin nedenlerini harekete geçirecek mi?” sorusuna Naci Görür, “Alakır-Sündiriçi/Balıkesir depremlerinin İstanbul ve Marmara’yı etkileyip etkilemediği soruluyor.
Marmara Bölgesi’ndeki fay hatlarındaki stres bölgelerini etkilemiş olabilirler, ancak Kuzey Anadolu Fayı’nın kuzey kolunu etkileyeceğine inanmıyorum. Herkese sağlık diliyorum.” dedi.
Türkiye Depreme Dayanıklı Şehirler Kurmalı: Naci Görür, son paylaşımında “depreme dayanıklı şehirler” konusundaki uyarısını yineleyerek herkesi “Gelin, devlet, hükümet, belediye ve halk olarak birlikte çalışalım ve ülkemizi depreme dayanıklı hale getirelim.” diye çağırdı.
Prof. Görür, “Sündiriçi depreminin mesajı nedir? Depreme dayanıklı şehirlere duyulan ihtiyaç konusunda bir uyarıdır.
Uzman olmamıza, fay sistemlerinin ayrıntılarına inmemize, falcı olmamıza veya ‘Ben tahmin etmiştim’ gibi saçmalıklar söylememize gerek yok.” dedi. Devlet, hükümet, belediye ve millet olarak birlikte çalışalım ve ülkemizi depreme dayanıklı hale getirelim.
Bakın, başka ülkelerde bizimkinden daha büyük depremlerde insan ölmezken, ülkemizde on binlerce vatandaşımızı 7 ve üzeri şiddetteki depremlerde toprağa veriyoruz. Yetmedi mi? Yetmiyor mu? Herkese sağlık diliyorum.
Türkiye depremin yıkım riskini azaltmak için ne yapıyor?
Türkiye Depreme Dayanıklı Şehirler Kurmalı: 10 Ağustos’ta Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki deprem, Marmara ve Ege bölgelerinde geniş bir alanda hissedildi.
Afette bir kişi yaşamını yitirdi, 29 kişi yaralandı. Yapılan incelemelerde 68 kırsal mahallede 16 bina ile iki caminin minaresinin yıkıldığı, bunlardan 12’sinin metruk olduğu belirlendi.
Depremin ardından kamuoyunda tartışmalar, çoğunlukla büyüklük kavramı üzerinden yürütüldü. Ancak uzmanlara göre asıl mesele, yıkım riskini azaltacak önlemlerin ne ölçüde hayata geçirildiği.
İstanbul Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Sismoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, “Deprem doğanın, afet ise insanın eseridir” diyerek sorumluluğun tüm paydaşlara ait olduğuna dikkat çekiyor. Eyidoğan, aynı büyüklüğe sahip depremlerin bile farklı etkiler yaratabileceğini vurguluyor. Kırılma tipi, uzunluğu, yönü, odak derinliği ve kırılma hızı gibi unsurlar; sarsıntının şiddetini, süresini ve yarattığı hasarı doğrudan etkiliyor.
Profesöre göre, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeği artık tartışma konusu değil. Bu nedenle, afet riskini en aza indirmek için depreme dayanıklı şehirler, doğru planlama ve sağlam yapılaşma anlayışının çoktan hayata geçmiş olması gerekiyor.