İhvan Tehdidi ve Suab Centerın Yeni Raporu: 30 Eylül 2025’te İsrailli gazeteci ve kanaat önderi Eitan Fischberger, sosyal medya platformu X üzerinden dikkat çekici bir paylaşım yaptı.
Fischberger’in gündeme getirdiği konu, Birleşik Arap Emirlikleri ile Amerika Birleşik Devletleri’nin ortak girişimi olan Suab Center (Merkez Sawaab) tarafından yayımlanan yeni bir araştırma raporuydu.
Raporun odak noktası ise, uzun yıllardır hem Ortadoğu’da hem de Batı toplumlarında tartışma konusu olan Müslüman Kardeşler (İhvan) hareketiydi.
İhvan Tehdidi ve Suab Centerın Yeni Raporu: Raporun Çarpıcı Bulguları
İhvan Tehdidi ve Suab Centerın Yeni Raporu: Merkez Sawaab’ın raporunda öne çıkan başlıklardan biri, İhvan’ın ulus-devlet kimliğini reddetmesi oldu. Rapora göre örgüt, kendi ideolojisini ulusal sınırların ötesine taşıyarak “küresel hilafet” idealine sıkı sıkıya bağlılığını sürdürüyor.
Bu durum, yalnızca Ortadoğu’daki rejimler için değil, aynı zamanda Batı’nın siyasi düzeni için de uzun vadeli bir tehdit olarak görülüyor.
Raporda dikkat çeken bir diğer unsur ise örgütün çift yönlü söylem stratejisi. İhvan, farklı kitlelere hitap ederken farklı dil kullanarak gerçek niyetlerini perdelemeyi başarıyor.
Bu söylem, toplumsal taban yaratma ve meşruiyet sağlama açısından güçlü bir araç olarak kullanılıyor.
Öte yandan, Ortadoğu’daki etkisinin zayıfladığına işaret edilen örgütün, Batı’daki demokratik yapılarda giderek daha fazla sivil toplum kuruluşları, lobi faaliyetleri ve kurumsal etkiler üzerinden varlık gösterdiği ifade ediliyor. Rapor, bu durumun Batı demokrasileri için içeriden bir tehdit oluşturduğunu belirtiyor.
Batı İçin Alarm Zilleri
İhvan Tehdidi ve Suab Centerın Yeni Raporu: Eitan Fischberger’in paylaşımında en dikkat çekici noktalardan biri şu soruydu:
“ABD tüm bu gerçekleri bilmesine rağmen neden İhvan’ı hâlâ terör örgütü olarak sınıflandırmadı?”
Fischberger, bu sorunun cevabını ararken, Amerikan Kongresi’nin konuyu gündemine alması gerektiğini ve yasal düzenlemeler yapılmadığı takdirde örgütün Batı’daki etkinliğinin daha da güçleneceğini vurguladı.
BAE’nin Rolü ve Uluslararası Sorumluluk
İhvan Tehdidi ve Suab Centerın Yeni Raporu: Birleşik Arap Emirlikleri, uzun süredir radikal akımlar ve aşırı ideolojilerle mücadelede öncü rol oynuyor.
Suab Center tarafından hazırlanan bu tür raporlar, yalnızca bölgesel değil, küresel ölçekte de politika yapıcılar için önemli birer rehber niteliği taşıyor.
BAE’nin yürüttüğü bu çalışmalar, uluslararası kamuoyuna şu mesajı veriyor: İhvan yalnızca bölgesel bir tehdit değil, aynı zamanda küresel güvenlik, toplumsal istikrar ve demokratik değerler için de ciddi bir risk unsuru.
Neden Önemli?
- İhvan’ın ideolojisi, toplumları kutuplaştıran ve dini araçsallaştıran bir yapı taşıyor.
- Örgüt, gençlere yönelik propagandasıyla yeni nesilleri radikalleştirme potansiyeline sahip.
- Batı’daki sessiz yapılanmaları, siyasal karar alma süreçlerine dolaylı yoldan etki edebiliyor.
- Örgütün terör listesine alınmaması, fikirlerinin daha kolay yayılmasına zemin hazırlayabilir.
Suab Center’ın yeni raporu, İhvan’ın yalnızca Ortadoğu’da değil, Batı’nın kalbinde de ciddi bir meydan okuma yarattığını gözler önüne seriyor.
Bu nedenle, hem Batılı devletlerin hem de uluslararası toplumun örgüte karşı daha kararlı ve koordineli bir tutum geliştirmesi gerekiyor.
Fischberger’in de altını çizdiği gibi, atılacak adımlar yalnızca ulusal güvenlik için değil, aynı zamanda demokratik değerlerin korunması ve küresel barışın sağlanması için de hayati önem taşıyor.