Türkiyede satın alma gücü, AB ortalamasının %28 altında.Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan son veriler, ülke içindeki satın alma gücünün Avrupa Birliği ülkeleriyle karşılaştırıldığında belirgin bir ekonomik fark ortaya koyduğunu gösterdi. “Satın Alma Gücü Paritesi” raporuna göre, Türkiye’de kişi başına düşen gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) endeksi 2024 yılında Avrupa ortalamasının yüzde 28 altında kaldı; bu durum Türkiye’yi çalışmaya dahil edilen ülkeler arasında gerilerde bir sıraya yerleştirdi.
Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) ile koordinasyon içinde yayımlanan endekse göre, Türkiye’de kişi başına düşen pay 72 puan olarak kaydedilirken, Avrupa Birliği’ne üye 27 ülkenin ortalaması 100 puan oldu. Karşılaştırmaya dahil edilen 36 Avrupa ülkesi arasında Türkiye 28’inci sırada yer aldı. Listenin zirvesinde 245 puanlık rekor endeksle Lüksemburg bulunurken, Bosna-Hersek yalnızca 35 puanla listenin son sırasında yer aldı.
Türkiye, kişi başına düşen gelirde Avrupa ortalamasının altında yer almaktadır.
Türkiyede satın alma gücü %28 oranında düştü. “Tüketimin fiili bireysel düzeyi” açısından ise, tüketicilerin refah seviyesi ve yaşam standardını daha doğru yansıtan bu ölçüte göre, Türkiye’de kişi başına düşen payın Avrupa ortalamasının yüzde 29 altında olduğu ortaya çıktı. Türkiye bu göstergede, yaşam maliyetleri ve temel hizmetlere erişimin etkisiyle 71 puan kaydetti.
Türkiyede satın alma gücü %28 oranında düştü. Gerçek bireysel tüketim, refah açığını yansıtır.
Türkiyede satın alma gücü %28 oranında düştü. Fiili bireysel tüketim endeksi, yalnızca bireylerin kendi kaynaklarıyla satın aldığı mal ve hizmetleri değil; aynı zamanda devlet veya kâr amacı gütmeyen kuruluşlar tarafından vatandaşlara sunulan eğitim ve sağlık gibi hayati hizmetleri de kapsamasıyla öne çıkıyor. Bu yönüyle, gerçek yaşam standardına daha bütüncül bir tablo sunuyor.
Söz konusu sonuçlar, ülkeler arasındaki fiyat düzeyi farklılıklarını ortadan kaldırmayı amaçlayan “satın alma gücü paritesi” kavramına dayanıyor. Bu istatistiksel yöntem, mal ve hizmetlerden oluşan standart bir “sepetin” fiyatlarının karşılaştırılması yoluyla, resmi döviz kurlarındaki dalgalanmalardan bağımsız olarak ekonomik büyüklükler ve satın alma güçleri arasında gerçekçi karşılaştırmalar yapılmasına imkân tanıyor.
Analitik çalışma, Avrupa Birliği’ne üye 27 ülkenin yanı sıra Avrupa Serbest Ticaret Birliği’ne (İsviçre, İzlanda ve Norveç) üye ülkeleri ve Türkiye, Kuzey Makedonya, Karadağ, Sırbistan, Arnavutluk ile Bosna-Hersek olmak üzere Avrupa Birliği’ne aday altı ülkeyi kapsayan toplam 36 ülkeyi içeriyor.

