Tutuklu sayısı 42 bin kişi daha arttı!

Tutuklu sayısı 42 bin kişi daha arttı!

Tutuklu ve hükümlü sayısı Cumhuriyet tarihinin en yüksek rakamına ulaşınca, 40 cezaevi daha yapılması kararlaştırıldı.

Tutuklu sayısı

Tutuklu ve hükümlü sayısı Cumhuriyet tarihinin en yüksek rakamına ulaşınca 40 cezaevi daha yapılmasına karar verildi. Sözcü’den Deniz Ayhan’ın haberine göre bu yıl 18 yeni cezaevi, önümüzdeki yıl 7, 2024’te 15 yeni cezaevi yapılacak. Halihazırda 271 bin kapasiteli 384 cezaevinde 314 bin tutuklu ve hükümlü bulunuyor. 823 kişi. 2021 yılında 272 bin kişinin bulunduğu cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü sayısı bir yılda 42 bin arttı.

2006 ve 2021 yılları arasında 247 yeni cezaevi açılarak 199.911 kişilik ek kapasite oluşturuldu. Ceza infaz kurumları ile personel eğitim merkezlerinin fiziki ve teknik altyapı güçlendirme faaliyetlerine bu yıl 1 milyar 637 milyon 600 bin TL ödenek ayrıldı.

2023 yılında 2 milyar 211 milyon 885 bin TL, 2024 yılında ise 2 milyar 264 milyon 42 bin TL harcanacak. 2025 yılına kadar mevcut cezaevlerine 6 milyar 114 milyon TL harcanacak. Adalet Bakanlığı’nın 2022 verilerine göre Türkiye’de hükümlü başına düşen alan (koğuş, havalandırma, spor salonları ve diğer tesisler) 2021’de 30,9 metrekare iken 2022’de 28,2 metrekareye düştü. 25,9 metrekare olacak. 2023’te ve 2024’te 24,3 metrekare.

Ceza ve Tevkifevleri verilerine göre; Türkiye’de 269’u kapalı, 86’sı açık, 10’u kadınlar, 7’si kadınlar, 8’i çocuklar ve 4’ü çocuk eğitim merkezi olmak üzere toplam 384 cezaevi bulunmaktadır. Bu cezaevlerinde toplam 271 bin 823 kişilik kapasite bulunurken, yaklaşık 43 bin kapasite fazlası var. Cezaevlerinde 314 bin 502 kişi bulunduğundan birçok ceza infaz kurumunda yatak sayısından fazla tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır. 2006 yılından itibaren bazı ilçelerdeki cezaevleri de kapatıldı. Bugüne kadar küçük kapasiteli bölge cezaevlerinden kapatılanların sayısı 284’e ulaştı.

Tutuklu sayısı

İnsan hakları savunucusu ve HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, KHK sonrası yaşanan dramı rakamlarla anlattı. Gergerlioğlu, kanun hükmünde kararnamelerle psikolojisi bozulan 121 kişinin kendisi ve arkadaşlarının belirlediği rakamlarla intihar ettiğini belirterek, “Karar sadece rakamlarla ilgili değil. Bu, çalışma hakkının alındığı anlamına gelmez. Bu bir soykırımdır.”

KHK’dan sonra 121 kişi stres ve depresyon nedeniyle intihar etti, 38 kişi Ege ve Meriç sularında dondu, 1000’den fazla kişi hastalık veya stresten öldü. Ege Meriç’te hayatını kaybeden bu 38 kişiden 20’ye yakını bebek ve çocuk. Hepsinin yerini tespit ettik, korkunç rakamlar! Masum, günahsız insanlar da ne yazık ki çok acı çekiyor.

Kararname sadece sayılarla ilgili değil. Bu, çalışma hakkının elinden alındığı anlamına gelmez. Bu bir soykırımdır. Sendika üyesi olduğu, bankaya para yatırdığı, muhalefet ettiği, emek, demokrasi ve barış için mücadele ettiği, farklı inançlara sahip olduğu için sorgusuz sualsiz terör örgütü üyesi olarak damgalanıp işten atılması kabul edilemez.

KHK, savunma hakkının, masumiyet karinesinin, lekelenmeme hakkının, adil ve evrensel hukuka göre yargılanma hakkının yok sayılması anlamına gelir. Siyasi iktidarın geleceğine tehdit olarak gördüğü kişi, kurum, gazete ve dergileri kapatan kararname; Kısacası muhalefeti susturmak demektir. Bunlar 6 yıldır kesintisiz devam ediyor.

editor, author
Ben Türkiye'nin iç meseleleriyle ilgilenen bir yazar ve gazeteciyim.

İlgili Makaleler

Send this to a friend